Üriner sistem taşları
Üriner sistem böbrek, üreter ve mesanenin oluşturduğu kapalı bir sistemdir. Bu sistem üretra adı verilen ve idrarın vücuttan atılımını sağlayan boru ile dışarı açılır. Üriner sistem taşları bu dört bölgede de görülebilir. Üriner sistem taşları temel olarak böbrekte oluşur ve üriner sistemin diğer bölümlerine idrar yolu ile taşınır. Ancak üriner sistemin diğer bölümlerinde de altta yatan anatomik veya fonksiyonel problemlere bağlı direk taş gelişimi gözlenebilir.
Böbrekler vücudumuzdaki çeşitli atık maddelerin idrar ile birlikte atılmasını sağlarlar. Atık maddelerin idrar içindeki oranının alınan sıvının az olması, bazı hastalıklar, kullanılan bazı ilaçlar gibi durumlarda artması kristal oluşumuna neden olur. Bu kristaller idrardaki diğer maddeler ile birleşerek sert bir yapı yani taşı oluşturular. Taş oluşumuna neden olan başlıca mineraller kalsiyum, okzalat, fosfat, ürat, sistin ve ksantindir.
Üriner sistemde birçok farklı kimyasal yapıya sahip taş gözlensede en sık 4 çeşit taş görülür. Bunlar:
1- Kalsiyum taşları ( % 80 )
2- Ürik asit taşları ( % 5-10 )
3- Struvite/enfeksiyon taşları ( % 10 )
4- Sistin taşları ( % 1 )
Üriner sistemde görülen taşların boyutları kum tanesi kadar küçük, pinpon topu kadar büyük olabilir.
Üriner sistemde taş oluşumuna eğilimi artıran nedenler;
1- Az sıvı alımı, ağır spor, sıcak bir yerde yaşama ve çalışma gibi nedenlerle idrar mikatarının azalması taş oluşumuna sebep olabilir.
2- Aldığımız gıdalar taş oluşumuna eğilimi artırabilir. Taş analizi yapıldıktan sonra aldığınız gıdalar ile ilgili bazı kısıtlamalara gidilebilir. Bunlar kalsiyum alımı fazla ise normalde tutulması, sodyum ( tuz ) kısıtlanması, okzalat içeren gıdalardan uzak durulması ve hayvansal protein alımının azaltılması gibi önlemler olmakla birlikte, taş tipi belirlenmeden tüm bu kısıtlamaların yapılması uygun görülmemektedir.
3- Sindirim sistemini etkileyen Crohn hastalığı, ülseratif kolit ve obezite için yapılan gastrik by-pass operasyonları taş oluşumu riskini artırırlar.
4- Hiperparatiroidi, renal tübüler asidoz, sistinüri gibi bazı hastalıklar taş oluşumuna eğilimi artırır
5- Diüretikler ( İdrar söktürücü ), kalsiyum bazlı anti asitler, kabızlık için kullanılan yumuşatıcıların aşırı kullanımı, HIV enfeksiyonu için kullanılan indinavir, epilepsi için kullanılan topomax ve dilantin gibi ilaçlar ve bazı antibiyotikler taş oluşumuna eğilimi artırırlar.
6- Aile hikayesi
7- Obezite idrarın asiditesini artırarak taş oluşumuna eğilimi artırabilir.
Üriner sistem taşları kum tanesinden pinpon topuna kadar olabilecek boyutlarda böbrekte sessiz bir şekilde bekleyebilirken kendiliğinden düşebilecek boyutta olanlar hiç hissedilmeden vücuttan atılabilir. Bu durumlar dışında taşlar çok şiddetli olabilen ağrı, bulantı, kusma, idrarda kan görme, sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma, idrarda koku ve renk değişikliği, bazen çok ciddi olabilen üriner sistem enfeksiyonları ile birlikte kendisini gösterebilir.
Sessiz taşlar başka bir nedenle yapılan görüntülemeler esnasında saptınırlar. Ancak yola giren ve bahsedilen şikayetler ile başvuran hastaya görüntüleme ( düz grafi, ultrason veya tomografi ) yaptırılır. Eğer hekimin taş ile ilgili şüphesi yüksekse tomografi ile başlamak uygun olacaktır, tomografi haricindeki görüntüleme yöntemlerinin var olan taşı görememe ihtimali varken tomografide bu ihtimal hemen hemen yok gibidir. Görüntüleme haricinde kan ve idrar tahlili tanıyı desteklemek, böbrek fonksiyonlarını ve enfeksiyon varlığını görmek için yapılması gereken testlerdir.
Üriner sistem taşı tedavisinde taş düşebilecek boyutta ise düşmesini beklemek ilk seçenekdir. Taş düşürme periyodu için doktorunuz tarafından gerek görülmesi halinde üreter denilen kanalı açması için tamsulosin etken maddesi olan prostat ilacı reçete edilebilir. Ağrı ve bulantıya karşı ilaç verilebilir. İdrar yolu enfeksiyonu, idrar akışının tamamen engellenmesi ve şikayetlerin hasta tarafından tolere edilememesi gibi problemlerin olmaması halinde bekleme süresi 3-6 hafta kadar olabilir. Bu süre içinde taşını düşüremeyen, ilaçlara rağmen tahammül edilemeyecek kadar şiddetli şikayetleri olan, enfeksiyon gelişen hastalarda taşın boyutu, yerleşim yeri, tipi, hastada var olan anatomik problemler, ek hastalıklar ve daha birçok şey değerlendirildikten sonra hastaya en uygun tedavi planlanır.
Üriner sistem taşları tedavisi teknolojinin bizlere sağladığı imkanlar ile artık açık cerrahiye ihtiyaç duyulmadan neredeyse % 100 endoskopik ( kapalı ) yapılmaktadır. Bu tedaviler;
Nurol Tower İzzetpaşa Mah, Yeni Yol Cad. D: Kat 5 No:505, 34387
Şişli / İstanbul